10 Temmuz 2010 Cumartesi

hiç masalı

hiçtik.
aslında hepimiz piçtik.
sokaklardı tek nefes alabildiğimiz yer.
biz de inkar etmeyip içtik.
tik.
tik.
tik...
ve zamanın ivmesini nice dumanlarla değiştirirdik.
bir yaşlı saatin ibresi kovalar dururdu kıçımızı.
tik. tik. tik.

ille de dert istersen diye yazıyorum,
o bildiğin 'tiktak'ların 'tak' ettiği yeri,
nicedir yitirmiş'tik!'...

6 Temmuz 2010 Salı

sonun masalı

içimi oydu durdu zamansız zamanlar.
bekledim dolsun diye gözlerim.
dolmadı.
ve korkunç cümlelerde nesneydi artık adım.
izim yoktu belki kalan,
ama bıraktığım kokular vardı karanlık odalarda.
konuşmadan sevişmeyi nasıl öğrenir ki insan.
susarak ağlamayı yada?
şehvetli bir denizin dalgalarıydı mutluluk.
içini gıdıklayıp kaçıveren...
dünya dönüyordu ya hani,
durdu ben söylemeden.
boş şişeler ve terkedilmişlik çakıldı yere.
düştü.
kırıldı içim,
umursamaz elalem cümlelerinde.
başını unuttuğum hikayelerin sonu bile olamıyordum artık.
tıpkı sonu olmadığı gibi işte bi dizgenin.