suydu akıp giden.
zamansa şişelenmişti zengin ellerde çilek aromalarıyla.
avuç içlerime bulaşmıştı kırmızı.
ne kan ne şarap ne de ruj lekesi...
ellerimde kalan suyun can çekişmesi.
8 Ağustos 2010 Pazar
2 Ağustos 2010 Pazartesi
ve güneş açar.
şarkılar söylenmekten vazgeçip birer seyirlik olur.
umut gelir oturur sofranın baş köşesine.
korkarsın.
ne gariptir, artık kaybedecek bişeylerin vardır.
korkarsın.
dünyanın en derin volkanından çıkmış bi kömür parçası oluverir aşk.
sen bilirsin elmas ne demek kömür ne demek.
sen anlarsın birtek.
elin yüzün kararır, is olur, ateş kokar.
mahlasın onun gözlerinde unutulmuş bir kahverengidir artık.
ve güneş açar...
bugün güneşli bir 12 kasım. aradan 102 gün geçmiş ben yazıp saklayalı. elim yüzüm kapkara hala...
şarkılar söylenmekten vazgeçip birer seyirlik olur.
umut gelir oturur sofranın baş köşesine.
korkarsın.
ne gariptir, artık kaybedecek bişeylerin vardır.
korkarsın.
dünyanın en derin volkanından çıkmış bi kömür parçası oluverir aşk.
sen bilirsin elmas ne demek kömür ne demek.
sen anlarsın birtek.
elin yüzün kararır, is olur, ateş kokar.
mahlasın onun gözlerinde unutulmuş bir kahverengidir artık.
ve güneş açar...
bugün güneşli bir 12 kasım. aradan 102 gün geçmiş ben yazıp saklayalı. elim yüzüm kapkara hala...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)