13 Haziran 2010 Pazar

elimde tutamadığım bütün 'an'ların adını sen koydum önce.
çıldırmak ve sevişmek gibiydi rengin.
başım döndü, çok döndü.
bitek ben miydim dünyada eğreti duran,
bilemedim.
yakışmadı bi türlü yaşamak sevdası elime yüzüme.
utandım bolca.
ağladım.
içimden yüzlerce kadın çıkardım matruşka bebekler gibi.
hepsi oldum, herkes oldum nefes alabilmek için
bir ben, bir kendim boynu bükük kaldım.
hiç kapanmadı gözlerim sonsuz mutluluktan
inan şikayetçi değilim
sadece gidişime şahit bırakmak derdim.
hayallerim bile yalan dolan artık.
ne kaldı sor.
bi kuru yağmur,
bi de ayan beyan utançlar.
temmuz sıcakları sarartıcak bütün ilan-ı aşkları.
nasıl yalan adamlar der dururuz ya,
asıl yalan kadınlar.
inanmadan sevişen ruhsuz tutkusuz korkak kadınlar.
sevmeye cesareti olmayan kadınlar.
hiçbir edebi kaygım yok bilesin artık yaşarken.
zarafeti kedilere bıraktım.
bak bakalım çamur ne kadar yakışıyo elime yüzüme.
harfler kazıdım gözbebeklerime.
geçici günbatımları var içine içine uyandığım.
eller var.
renkler var ama inadına kokular var.
bi de çocuklar var
bitek onların gözüne bakınca gerçek herşey.
görüyorlar tehlikeyi.
susuyorlar ama.
teşekkür ediyorum sarhoşum ya.
daha da çok teşekkür edip daha da çok özür diliyorum.
kaçalım hadi.
e hadi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder